Subliminal reklam

Sigmund Freud, insan egosunu buzdağına benzetmiştir: Suyun altında kalan kısmı "bilinçaltı", suyun üzerinde kalan kısım ise "bilinç" tir insan egosunda.

Bilinç, farkındalık yaratır. Farkına varılanlar bilinçaltı' nda yer edinemez. Ya fark edilemeyenler? Fark edilemeyenler de, yine beyine kaydedilmektedir. Fovea hareketleri, insanın aklına getiremediğini de kaydetmektedir.

Gecmişi ile ilgili bazı ayrıntılarını insan unutmuş olabilir; fakat bilinçaltı, yaşanmışlıkları insanın zihninde saklar.

En ilginç kısmı nedir? Bilinçaltında saklananlar, ayrıntılar; insan hatırlamasa da kararını etkilemektedir.

REKLAM

Oturmuşsunuz, elinizde kumanda; televizyonda bir film seyrediyorsunuz. Aynı filmi izleyen komşunuz da aynı filmi izliyor. Film reklama giriyor ve üst komşunun televizyonundaki sesi artıyor. Reklamda bozulan televizyon? Elbette hayır!..

Başka bir nedeni var: Reklamda insanlar ihtiyaçlarını gideriyor. Bu arada, reklamın sesi işitilsin diye ses yükseltiliyor... Başka işlerle meşkul halde bile, reklam bilinçaltıza kayıt ediliyor.

Aslında 19. yüzyıl başından beri, insanların bilinçalti, “reklam” denen mesajlar ile yönlendiriliyor.

ALGI

Hangi noktadan sonra bilinçalti kaydı durdurulabilir ki?

Film esnasında sanal reklam uygulamaları, dizilerde ahlaki dejenerasyon yaratacak mesajlar uygulanıyor. İnsanın gördüğü, diğer insandan değişkendir. Görünenin manipülasyonu maalesef engellenemez.

Bilinçaltının “reklam” adlı mesajla manipüle olması, insanın kararlarını etkiler. Manipüle edilmiş görsellik, subliminal mesajlardır. Buna göre, karar alırken insanlar, ne kadar kendisi karar verebilmektedir?

( Esra Toker' e teşekkür ederim )