Osmanlı İmparatorluğu' nda, İstabul' un fethedilmesinden sonraki 16. asır boyunca hafif, fakat âdeta muntazam bir enflasyon görülür.
Kâğıt para ve döviz meseleleri meçhul olduğu için, Osmanlı para birimi Akçe' deki gümüş miktarının azalmasına enflasyon diyoruz. Büyük enflasyon 1593' te oldu ve 1 Akçedeki gümüş miktarı yarı yarıya indirildi. Maaşlar ise, aynı Akçe sayısıyla ödendi. Gerçekte devletten maaş alanlar, eskisine oranla gelirlerinin yarısını kaybetmiş oldular...
1593, Osmanlı İmparatorluğu' nun "Cihan Devleti" doruğuna tırmanışının sona erdiği, doruktan inmeye başladığı yıldır. Bu yıllarda devletten maaş alanların, üretim yapmaksızın sadece vakıf geliriyle geçinenlerin sayısı çok şişmiştir. Devlet gelirleri, olur olmaz kişilere fazlasıyla dağıtılmıştır. 1593' e doğru Fas Sultanlığı ve Polonya Krallığı' na kadar birçok ülkeyi himayesine alan imparatorlukta, artık büyük fetihler ve zaferler dönemi kapanmıştır. Ganimet geliri çok azalmıştır. Refah yaygınlaşmış, kolayca lüks yaşama alışkanlığına dönüşmüştür.
Osmanlı' nın egemen olduğu Akdeniz, dünya ekonomik ağırlığını okyanuslara bırakmıştır bu dönemde. Amerika' daki madenlerden Avrupa' ya gümüş akışı muazzamdır.
Osmanlı, yıkılana kadar maaşlar devamlı azaldı. İstihdam politikası aracı haline getirildi memurluk. Buna rağmen devlet, prestij koruyucu maaşlar vermeye çalıştı (Dönemin gelişmiş ülkesi olan İngiltere' de korgeneral maaşı 165, Osmanlı' da 100 altındı).
1911 – 1922 yılları arası sürekli savaşlar dönemiydi. Günümüz şartlarında bile hangi ülkelerle savaşıldığı şaşırtıcıdır: İtalya, Sırbistan, Karadağ, Yunanistan, Bulgaristan, İngiltere, Romanya, Rusya, Fransa, Ermenistan, Güney Afrika, Kanada, Yeni Zelanda...
20. yüzyıl başındaki imparatorluk nüfusu 29 milyon civarındaydı. Savaşların olduğu bu dönem öncesinde 1 Lira 1 altın değerindeydi. Birinci Dünya Savaşı öncesi 1 Lira = 3.70 Dolar = 18 Mark civarındaydı...
Tarihte ilk ve son defa kitlesel olarak açlıktan ölümler başladı. Yolda açlıktan düşüp ölenleri, belediye çöpçüleri topluyordu. Savaştan sonra altınla alışveriş tarihe karıştı.Böyle bir tablo devralan Türkiye Cumhuriyeti, dış borç yapmadan, gurur verici bir şekilde sıkı bir mali politika uyguladı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder