Hala korkular, renkler ardında mısın?
Çirkinle güzel seçmek kaydında mısın?
Oldun diyelim zemzem, ya da ab-ı hayat,
Birgün öleceksin yar, farkında mısın?
Tenden çıkagörsün hele bir kez canımız,
Tuğlayla kapar üstümüzü, dostlarımız.
Bir başkasının kabrini örtsün diyerek,
Bir günde bizim tuğla olur toprağımız.
Kim görmüş o cenneti, cehennemi?
Kim gitmiş de getirmiş haberini?
Kimselerin bilmediği bir dünya,
Özlenmeye, korkulmaya değer mi?
Dert içinde sevinci bul da yaşa,
Haksız düzende haklı ol da yaşa,
Sonu nasıl olsa yokluk dünyanın,
Varından, yoğundan kurtul da yaşa.
Yeryüzü padişahların, kralların olsun.
Cehennem kötü insanın olsun, cennet iyi insanın...
Tanrıya toz kondurmamak meleğin işi olsun.
Kim, ne olursa olsun,
Sevgili bizim olsun tek,
Canı, canımız olsun...
Bu yer, bu gök, bu yıldızlar, boştur boş!
Bırak onu bunu da, gönlünü hoş tut hoş!
Şu, durmadan kurulup dağılan evrende,
Bir nefestir alacağın, o da boştur boş!
Niceleri geldi, neler istediler.
Sonunda dünyayı bırakı gittiler.
Sen, hiç gitmeyecek gibisin değil mi?
O gidenler de hep senin gibiydiler.
Tut ki Nuh kadar yaşadın zorbela,
Sonunda yok olacak sen değil misin?
Dünya, yıldıramazsın beni ne yapsan...
Ölümden de korkmak, er geç ölür insan...
Ölmemek elimizde değil ki bizim
İyi yaşamamamk, beni tek korkutan...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder