"Aslında yazıda, adın bile geçmedi.
Ama ben, seni hiç unutmadım...
Birini sevmeye beni benden daha iyi kimse ikna edemez, biliyor musun?
Susmak da aşkın yollarından biriymiş, bunu öğrendim.
Susulmuş çok aşkım yok ama aşkta sustuğum çok hikayem var...
Yüzüne bakıp, her şeyi unutmayı ve onunla her şeye yeniden başlamayı beklersin.
Merhamet ederek sevmenin "sevmek" ile bir ilgisi olmadığını üzülerek anlıyor insan sonunda.
Aşk da yazı gibidir, "yok oldu" demekle yok olmaz...
"Öldü" demekle ölmez.
Biçim ve üslup değişir ama ölüp yok olmaz.
Tıpkı yazı gibi, aşktan da vazgeçilmez..." ( İclal Aydın )
Asya' da maymun yakalamak için kullanılan bir çeşit tuzak vardır:
Bir hindistancevizi oyulur ve iple bir ağaca veya yerdeki bir kazığa bağlanır. Hindistancevizinin altına ince bir yarık açılır ve oradan içine tatlı bir yiyecek konur. Bu yarık sadece maymunun elini açıkken sokacağı kadar büyüklüktedir, yumruk yaptığında elini dışarı çıkaramaz.
Maymun, tatlının kokusunu alır, yiyeceği yakalamak için elini içeri sokar, yiyeceği kavrar ama; yiyecek elindeyken, elini dışarı çıkarması olanaksızdır. Yumruk yapılmış el, yarıktan dışarı çıkamaz.
Avcılar geldiğinde, maymun çılgına döner ama kaçamaz. Aslında maymunu tutsak eden hiçbir şey yoktur. Onu, sadece kendi bağımlılığı tutsak etmiştir. Yapması gereke tek şey, elini açıp yiyecekten vazgeçmesidir. Bu arzu, o kadar güçlüdür ki, bu tuzaktan kurtulan maymun çok nadirdir.
Canlıları tuzağa düşüren tek neden, zihinde yaratılandır. Tüm yapması gereken, vazgeçmek ve dolayısıyla özgür olmaktır...
1 yorum:
Fuzuli' ye sormuşlar: Sevmek mi daha güzeldir, sevilmek mi?
Sevmek demiş...
Çünkü, sevildiğinden hiçbir zaman emin olamazsın!
Yorum Gönder