"Yanlışlıkla" demek cesaret ister çünkü!
Hata yaptığını kabul edecek, üstlenecek, özneye bağlamak gerek hatayı. Oysa "Şehven" dendiğinde, bir nevi "faili meçhul" yaratılmış olur. Kimsenin üstüne alınmadığı bir hata oluverir...
Steril iş ortamlarının steril kelimesidir "Şehven".
Kariyer yapmak isteyen savcı ve hakim, sadece kendi işini iyi yapmakla yetinmez; aynı zamanda kendini iyi ifade çabası içinde olur. Aksi takdirde bir sonraki seçimlerde kendini daha iyi ifade edebilen bir savcı ya da hakim adayı işbaşına gelebilir. Bu yüzden adalet yetkililerinin seçimle işbaşına getirildiği ülkelerde, yürüyen davalarla ilgili "Şehven" durumlar oluşmaz; tersine her türlü belirsizlik bertaraf edilir.
Oysa, adalet sisteminin ve kolluk kuvvetlerinin hiyerarşik bir yapı içinde yukarıdan aşağı "tayin" ile çalıştığı ülkelerde önemli olan iletişim meselesidir. Neden, "aksi ispatlanana kadar herkes masum olduğu" ilkesinin çalışmadığını, tutuklamaların bir "ceza" aracı olarak kullanıldığı algısının yaygınlık kazandığını ve bu algıyı nasıl önlenebileceği ifade edilmez?
Atama yoluyla getirilen sistemlerde algı karmaşasının bir numaralı nedeni iletişimsizliktir.
O halde ne yapmak lazım?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder